Home Politik „Türkiye’de hukuk, anayasa, mahkeme, kanun yok.“
Politik - 05.12.2018

„Türkiye’de hukuk, anayasa, mahkeme, kanun yok.“

Erdoğan’ı eleştiren on binlercesi hapishanede yatıyor binlercesi davaların başlamasını bekliyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı en çok eleştirenlerden biri olan 33 yaşındaki ana muhalefet partisi CHP eski milletvekili Eren Erdem, 160 gündür gözaltında tutuluyor.

▶︎ Bild gazetesi olarak, onunla yaptığımız özel röportajında hapishane şartlarını, neyle suçlandığını ve hapiste tutulmasının cumhurbaşkanı Erdoğan’la nasıl bir bağlantısı olduğunu konuştuk.

Arka plan: Eren Erdem 29 Haziran 2018 tarihinde sabah erken saatlerde polis tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alındığı tarih ise oldukça dikkat cekiciydi. Eren Erdem, 24 Haziran seçimlerinde parlamentoya yeniden seçilememiş ve dokunulmazlığını kaybetmişti.

O günden beri hapiste ve duruşmanın başlamasını bekliyor.

▶︎ Savcı 22 yıla kadar hapsini istiyor.

▶︎ İddialar arasında Eren Erdem’in Gülen hareketini desteklediği yer alıyor. Erdoğan, bu grubu, 15 Temmuz darbe girişiminden sorumlu tutuyor.

BILD: Sayın Erdem, 160 gündür tutuklusunuz. Siz, sosyal demokrat bir milletvekili olarak neden tutuklandınız?

Eren Erdem: „Teşekkür ederim. Ben 2 dönem milletvekilliği yapmış ve halen CHP’nin üst yönetiminde görevli bir siyasetçiyim. 29 Haziran’da tutuklandım. Gerekçesi, “FETÖ’ye (FetullahçıTerör Örgütü’ne) üye olmamakla birlikte yardım etmek”.Dosyada, delil, belge, emniyet raporu yok. Tek delil bir gizli tanık. İşin garibi, kamuoyunun gözü önünde, popüler siyasetçi, daha öncesinde ise gazeteci-yazar olan şahsım “kaçma şüphesi” ile tutuklandım (!) Kaçma şüphesi iddiasını duruşmalarda çökerttik. Mahkeme de kaçma şüphesi iddiasından vazgeçti ama buna rağmen hala tutukluyum. Daha vahimi ise, ilk duruşmada gizli tanık şunları söyledi. Daha önceki ifadelerinin tümünü yalanladı, hükümet adına bir gazetecinin savcıyı ayarlayıp kendisini savcıya götürdüğünü ve “Eren Erdem’e iftira at” diyerek söylemesi gerekenleri eline verdiğini, bu kişinin savcılara özel bir asansörle adliyenin içinde hareket ettiğini söyledi. Gizli tanık depresyonda olduğu, intiharı düşündüğü için bu yola girdiğini beyan etti. Buna rağmen mahkeme tutukluluğa devam dedi. İşte yapılan yargılama bu.“

Yani dosya kapandı öyle mi? Peki nasıl oluyor da siz hala tutuklusunuz?

Erdem: „Şöyle, mahkeme, gizli tanık ifadesiyle çok zor duruma düştü. Çünkü kendilerine siyasi iktidar “bırakmayın” talimatı vermişti. Ancak dosyadaki tek ama tek delil olan gizli tanık, hükümetin kendisini yönlendirdiğini itiraf etmişti. Bunun üzerine mahkeme, sonraki duruşmada 4 tanık dinleme kararı aldı. Ve “tanıkları etki altına almamam” için tutukluluğuma devam dedi. Yani beni cezaevinde tutmak için bahane ürettiler. Kaçma şüphesi yok, delil yok, tek delil olan gizli tanık da kumpası itiraf etmiş. Dinlenecek tanıklar da aleyhime değil. Ben hangi hukuki kriterlerle tutukluyum? Belirsiz. İşin garibi, istesem cezaevinden de tanıkları etkilerim. Avukatlar beni ziyarete geliyor, ailem geliyor, bir sürü milletvekili geliyor. Tamamen saçmalık.“

Peki sizin FETÖ’cülükle ya da Gülen ile bir bağınız var mı?

Erdem: „Evet var! Ama şöyle, ben Türkiye’de Fetullah Gülen karşıtı 9 kitabıyla tanınan, Gülen’i eleştiren kitaplarından biri toplatılmış, FETÖ’cüler yargıda güçlüyken defalarca yargılanmış, 2009 yılından günümüze kadar Gülen karşıtı 3000 sayfadan fazla yazmış, konuşmuş biriyim. Zaten duruşmada hakkımda bir delil olmadığından, tam 10 saat boyunca sadece Gülen aleyhine yazdıklarımı okudum savunmamda. Ben sadece Gülen’e değil, tüm dini yapılara mesafeliyim. Zaten bu nedenle beni “örgüte üye olmamakla birlikte yardım etme” diye yargılıyorlar. Üye yapmıyorlar.“

Evet, Gülen karşıtlığınız biliniyor. Ancak neden sizi bu gerekçeyle tutukladılar?

Erdem: „Şöyle, Türkiye’de FETÖ’cülük iddiası bir moda (!) Herkes bu örgüte üye olabilir. Erdoğan’a karşı olan herkes bu gerekçeyle tutuklanıyor. Ben milletvekili iken, Mecliste sarin gazı sevkiyatı ve IŞİD’e destek belgelerini açıklamıştım. Erdoğan bunun üzerine günlerce bana vatan haini dedi. 3 yıl boyunca en ağır hakaretler yapıldı bana. Polis korumasıyla gezdim. İntikam çanları çaldı. Hakkımda bir şey bulamadılar ve sonuçta bir gizli tanık ürettiler. O da iftira attı yüzlerce.“

Aileniz durumu nasıl karşıladı?

Erdem: „Ailem Berlin’de. Zaten oğlum Berlin doğumlu. Eşim Berlin’li. Eşimin pasaportuna yasak koymuş hükümet. Eğer eşim Türkiye’ye gelirse Berlin’e dönemeyecek. Bu nedenle, 150 gündür onları göremiyorum. Bu bir işkence! Tek kişilik bir hücredeyim. Ailemi göremiyorum. Hakkımda suç isnadı, herhangi bir iddia, delil, kanıt, belge yok. Tamamen Erdoğan’ın inisiyatifinde bir dava. Duruşmalarda mahkeme “niye şuraya gittin” diye bile soramıyor. Telefonlarım dinlenmiş, hiçbir şey bulamamışlar. Bana yaşatılan bir Türkiye gerçeğidir. Ben milletvekili olmadan önce gazeteciydim. Ayrıca o dönem yaptığım haberler yüzünden de başka dosyalarda yargılanıyorum. Hukuk yok, dolayısıyla sonumu göremiyorum.“

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Erdem: „Dosyam ortada. İncelemek isteyen size ulaşsın hemen iletelim. Bırakın tutuklamayı, “eğer ilk duruşmada beraat etmeli” demeyen tek kişi çıkarsa, söz veriyorum müebbet hapis cezasını ben talep edeceğim. Türkiye’de hukuk, anayasa, mahkeme, kanun yok. Burası bir tek adam diktatörlüğü. Kendi milletvekiline kumpas kurup cezaevine atan bir devlet nasıl demokrasi liginde yer alabilir ki? Size bu söyleşi için teşekkür ederim. Özgürlükte buluşmak dileğiyle.“

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht. Erforderliche Felder sind mit * markiert

Check Also

Kim bettelt um Spenden für Papa und Opa

Die Sanktionen drücken und Kim scheint kaum noch Geld zu haben. Alles fließt in sein Raket…